Allah’ı Zikretmek de Duadır

Zikir, Rabbimizi dille ve kalple anmak demektir. Allah’ın birliğini, yüceliğini ve kudretini ifade eden, O’nu öven ve noksan sıfatlardan tenzih eden cümleleri söylemek hem zikir hem de duadır. Tahmid (elhamdülillah), tesbih (sübhânallah), tehlîl (lâilâheillallah) gibi Allah’ı yücelten zikirler O’na yakınlığı, O’nunla irtibatı ve O’nun rızasını amaçlayan sevgi ve hürmeti ifade eder. Ayrıca tahmid, tesbih, tehlil ve salât cümleleri duaya hazırlık amacıyla da okunabilir.
Rabbimiz kitabında bizlere O’nu nasıl yücelterek anacağımızı öğretir: “De ki: “Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kâdirsin.” (Âl-i İmrân, 3/26) Ayette Yüce Allah’ın nitelikleri zikredilerek övülmekte ve zımnen O’ndan hayır, mal-mülk ve nimet istenilmesine işaret edilmektedir. Kur’an’da iman edip salih amel işleyenlerin, “sübhânallah” ve “elhamdülillah” diye dua ettikleri bildirilmektedir:  “Onların (iman edip salih amil işleyenlerin), orada (cennette) duası; “sübhâneke allâhümme” (Allah’ım! Sen her türlü eksiklikten uzaksın), orada selamlaşmaları, “selâm (üzerinize olsun)”, dualarının sonu ise, “el-hamdü lillâhi Rabb’il-âlemîn” (Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun) sözleridir.” (Yûnus, 10/10)  
Rabbini zikredenle zikretmeyeni ölüyle diriye benzeten Allah Resûlü hayatının her anını zikir, şükür ve duayla dolu dolu yaşamıştır. (Buhârî, Deavât, 66) Ümmetine kulluğun en güzel hâlini örnek yaşantısıyla gösteren Hz. Peygamber, en güzel duaları da bizlere öğretmiştir. Onun ifadesiyle, “En fazîletli zikir; “lâ ilâhe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur); en faziletli dua ise, “elhamdülillâh” (her türlü övgü Allah’a mahsustur) demektir.” (Tirmizî, Deavât, 9) Bu cümleleri söyleyen kimse, hem Allah’ı zikretmiş hem O’na dua etmiş hem de O’ndan mükâfat ve sevap talep etmiş olur. 

10