Allah’ın Emrinin Dışına Çıkmazlar

Yüce Allah insanlara ve cinlere hem iyi hem kötü olan iki yolu da göstermiştir. Bununla birlikte ikisinden dilediğini tercih etme kabiliyeti ve iradesini de onlara vermiştir. Yani cinler ve insanlar kendilerine verilen seçme hürriyeti sayesinde iyiliği işleyebilecekleri gibi kötülüğü de işleyebilirler. Ancak melekler; insanlar ve cinlerden bu yönden ayrılırlar. Çünkü onlar Allah’ın emrini yerine getirmekle görevlidirler ve ona isyan etmezler. Nitekim bir ayet-i kerimede bu hususa şöyle dikkat çekilmiştir: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.” (Tahrîm, 66/6) Aynı şekilde başka ayetlerde de meleklerin, Allah’ın emrini yerine getirmekle vazifeli oldukları, bunları harfiyen uyguladıkları ve Allah’a asi olmaktan korktukları bildirilmiştir. (Nahl, 16/50; Enbiyâ, 21/27)
Melekler gerçek varlıklar olmalarının yanında çeşitli semboller de barındırırlar. Öncelikle onlar, Allah’a bağlılığın, sadakat ve teslimiyetin sembolüdürler. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in Yüce Allah’a teslimiyetlerinin bir başka örnekleridirler. Melekler, sadece Allah’ın emri ile hareket ederler. Allah’tan başka hiçbir kişinin ya da varlığın buyruklarına uymazlar. Söz konusu sadakat ve teslimiyetlerinin belki de bir neticesi olarak manevi temizliğin; bütün kirlerden, günahlardan arınmışlığın da sembolüdürler. Akıllı ve şuurlu varlıklar olmakla birlikte Yüce Allah’a karşı kendilerini isyana sürükleyecek hiçbir söz ve davranışın içerisine girmezler. Her an Allah’ın emrini yerine getirmeye hazırdırlar. Bu yönleriyle kulluk için dünyaya gönderilen insana asli vazifesini de hatırlatırlar.
Hz. Peygamber bir defasında Hz. Cebrail’e, niçin kendisini daha sık ziyarete gelmediğini sorar. Bunun üzerine Hz. Cebrail, Yüce Allah’ın şu vahyini okur: “Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O’na aittir…”(Meryem, 19/64; Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 6)
Melek kelimesinin anlamları arasında “elçi, haberci” de vardır. Elçi ise sadece kendisine emredileni, yani verilen görevi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu bağlamda meleklerin, Allah’ın emri dışına çıkmaları ve O’nun izni olmaksızın bir şey yapmaları mümkün değildir. (İbn Kayyım el-Cevziyye, İgâsetü’l-Lehefân, II, 127) Çünkü günah işlemeye sevk edecek özellikler (gazab, şehvet vs.) onlarda bulunmamaktadır. (Güneş, Meleklere İman, s. 35)
Meleklerin çeşitli vazifeleri vardır. Onlar, hangi iş için yaratılmışlarsa o iş ile meşgul olurlar. Bununla beraber asıl vazifeleri Allah’ı tesbih etmektir. Bu durum, onların şuursuz varlıklar oldukları anlamına gelmemektedir. Nitekim Yüce Allah, Hz. Âdem’i yaratmayı irade buyurduğunda melekler O’na “Orada (yeryüzünde) fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” (Bakara, 2/30) demişlerdi. Melekler, Allah’a isyan için bu sözü söylememişlerdi. Bilakis konuyu öğrenmek ve işin hikmetini anlamak için söylemişlerdir. (Cebeci, Kur’an’a Göre Melek, Cin, Şeytan, s. 58) Dolayısıyla bu ifadeler onların şuurlu varlıklar olduklarını göstermesi açısından önemlidir. Bununla birlikte onlar günah işlemekten alıkonulmuşlardır. Kur’an-ı Kerim, meleklerin akıl ve irade sahibi olmakla birlikte günahsız/masum olduklarına dair önemli bir argüman sunar. Buna göre ayette “Ne Mesîh Allah’ın bir kulu olmaktan geri durur ne de yakın melekler.” (Nisâ, 4/172) ifadesi geçmektedir. Yüce Allah bu ayette melekleri, hem akıl sahibi insanla (Güneş, Meleklere İman, s. 36) hem de bir peygamber olması açısından masum olan Hz. İsa ile beraber zikretmektedir.
Melekler akılsız, şuursuz ve iradesiz varlıklar değillerdir. İnsanın sorumlu tutulduğu şeylerle mükellef olmasalar da belli bir ibadet alanları ve zorunlulukları vardır. Kur’an’da bildirildiğine göre melekler Allah’tan korkarlar ve O’na hiçbir şekilde isyan etmezler. Yüce Allah’ın onlara emrettiklerinin dışına çıkmazlar. Günahlardan korunmuşlardır. Bu itibarla melekler akıl, irade ve şuur sahibi varlıklardır.

16