Allah Neden Peygamberler Gönderdi?
Peygamberler olmadan bir dinin insanlara ulaştırılması ve anlaşılması mümkün değildir. Bu yüzden peygamberlik insanlık için büyük bir nimettir. Allah emir, yasak ve öğütlerini peygamberleri aracılığıyla insanlara ulaştırmıştır. İnsanların bir yol gösterici, rehber ve örnek olan peygamberlere ihtiyacı vardır. Her ne kadar insanlar kendilerine verilen yeteneklerle kendisi, çevresi, yaratanı ve yaratılışı hakkında birtakım bilgilere ulaşma imkânına sahip olsa da bu bilgileri sınırlı ve kendi gücü oranındadır. İnsanlar kendi akıllarıyla Allah’ın varlığını, birliğini anlayabilirlerse de, bunun ötesinde O’na ait birtakım yüce sıfatları tamamen anlayamaz, Allah’a nasıl ibadet edileceğini, ahiretle ilgili durumları dosdoğru bilemezler. (Kılavuz, Ahmet Saim vd., İlmihâl, I/108)
Peygamberlerin varlığından haberi olmayan veya peygamberlerin yoluna inanmayıp gerçekleri değiştiren nice milletler sapıtmış, insanlığa yakışmayan hâllere düşmüşlerdir. İnsanları bu çirkin hâllerden kurtarmak, onlara din ile dünya görevlerini öğretmek böylece hem dünya hem de ahiret mutluluğuna ermelerini sağlamak için Allah’ın elçileri olan peygamberlere ihtiyaç vardır. (Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük İslam İlmihali, s.17) Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın kullarına peygamber göndermesinin bir lütuf oluşu şöyle ifade edilmiştir: “Andolsun, Allah, müminlere kendi içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Âl-i İmrân, 3/164)
İnsanların peygamberlere ihtiyaç duymasının sebeplerinden birisi, Allah’a iman, ibadetler, cennet-cehennem ve ahiret gibi dinin temel konularındaki detayların bilgisine kendi başına ulaşamamasıdır. İnsanlar akıllarıyla sorumlulukların neler olduğunu, mükâfat ve ceza gerektiren davranışları, hayrı ve şerri, iyilik ve kötülüğü, emir ve yasakları ortaya koyup bunların herkes tarafından bilinip kabul görmesini sağlayamaz.
İnsanoğlu peygamberlik sayesinde ilk insandan itibaren bir ve tek olan Allah’a doğru bir inanışla iman etmiş, O’ndan başkasının ibadete layık olmadığını öğrenmiştir. Yeryüzünde kabul gören faziletlerin temelinde peygamberliğin bulunduğu açık bir gerçektir.
Allah’ın rahmeti, fazileti, ihsanı olarak insanlığa bahşedilen peygamberliğin faydası, önemi ve ona olan ihtiyaç şu ilahî ifadelerle belirtilmektedir: “Hiçbir insanın, Allah’ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara: Allah’ı bırakıp bana kul olun, demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz kitap uyarınca Rabbe karşı halis kullar olunuz.” (Âl-i İmrân, 3/79)
Hz. Peygamber’in bir hadisinde de insanları koruma konusunda peygamberliğin fayda ve ehemmiyetine şu şekilde dikkat çekilmiştir: “Benim ve sizin durumunuz, (gece) yaktığı ateşe üşüşen böceklerle pervanelere engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulup ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim, Fedâil, 19)
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerden ve kıssalarından bahsederken onları insanlara gönderme sebeplerinden de bahsetmiştir. Allah’ın peygamber göndermesinin hikmetlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
7