Cami

Cami, en yalın haliyle namaz için tahsis edilmiş temiz mekandır. Dünyanın dört bir yanındaki camiler, yerel kültürü yansıtan farklı mimari biçimlerini yansıtır. Bu nedenle, Çin’de yerel mimari, Hindistan’da sofistike avlular, Türkiye’de devasa kubbeler ve hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde cam ve çelik yapılar görülür. Müslümanların yüzyıllardır namaz kılmak veya çeşitli dini hizmetleri yerine getirmek için toplandıkları camilere girildiğinde bu mekanların mimari yapısından, çoğunlukla Arap harfleriyle yazılan hatlardan, mekanın huzur verici atmosferinden etkilenmemek mümkün değildir.

Kadınların tercihine bırakılan, erkekler için ise camide kılınması zorunlu olan Cuma namazı, cemaatle birlikte kılınan bir ibadettir. Dini, sosyal ve ahlaki konularda bilgi, uyarı ve teşvik edici mesajlar içeren hutbe de Cuma namazının zorunlu parçalarındandır. İmamların zaman zaman hutbelerin sonunda okuduğu aşağıdaki ayetler hutbelerde verilen mesajlara bir örnektir: “Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayasızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.” (Kur’an-ı Kerim, 16/90)

Allah mekan ve zamandan münezzeh olduğundan namaz kılmak için herhangi bir bina veya yapı zorunlu kılınmamıştır. Ayrıca Hz. Muhammed (s.a.s.) konuya dair: “Yeryüzü mescit kılınmıştır”, buyurmuştur. Camilerin kubbe ve minareyle inşası gelenekselleşmiştir. Cemaatle namaz kılmak için ayrılan yerin yanı sıra Mekke yönünü gösteren bir mihrap, minber, kürsü gibi bölümler vardır. 

4