Diğer Dinlerde Dua

İlahi dinler, insanın dinî inanç ve duygularını canlı tutmak ve yaratıcısıyla iletişimini devamlı hâle getirmek maksadıyla dua kavramını önemsemişlerdir. Bazı dua ve ibadetlerin insan için bir görev hâline getirilmesinde söz konusu iletişimi etkili ve sürekli hâle getirme amacı güdülmüştür. Söz gelimi İslam’ın temel ibadetlerinden olan namaz ibadetiyle Allah’a bağlılığını dile getiren insan, her daim O’nu hatırlayarak Rabbiyle iletişim hâlinde bulunmuş olur.  Dinlerde dua muhteva, şekil ve anlatım biçimine göre bazı türlere ayrılır. Asıl ve en yaygın olanı yalvarıp yakarmadır. Bu tür duada insan bir kötülükten kurtulmayı veya bir iyiliğe kavuşmayı diler. Diğer bir tür de şükür ve hamdetmedir. Bu ise kabul ettiği bir dilek ve istekten dolayı Tanrı’yı üstün vasıflarını sayarak yüceltmektir. 
Hemen bütün ilkel kabile dinlerinde güneş doğarken ve batarken, ekim ve hasat zamanlarında kurallara bağlı olarak dua etme geleneği mevcuttur. Dua esnasında kutsal eşyanın öpülmesi, okşanması, çıplak ayakla etrafında dönülmesi vb. hususlar bu dinlerin bariz özelliklerindendir. Hint mistisizminde “yoga”ya dayanan ibadetsiz bir dua türü vardır. Hinduizm’de dua inandırıcı sözlerle yapılır; ortak dua sembolü “om”dur. Budizm’de yüce varlığa karşı belirli bir dua söz konusu olmamakla beraber Buda’ya dua etmek ve ondan istekte bulunmak geleneği hâkimdir. Şintoizm’de dua, mabet veya evde tanrılara pirinç ve pirinç şarabı sunmakla yerine getirilir.
Yahudilik’te dua Allah’a yaklaşma vesilesi olarak kabul edilir. İbranice ‘tephillah’ dua anlamına gelir. Yahudiler ayakları bitiştirmek, diz çökmek, baş eğmek, elleri göğe açmak ve Kudüs’e yönelmek suretiyle dua ederler. Günümüzde Yahudiler günde üç defa (sabah, öğle, akşam) dua ederler. Ayrıca sinagogda cumartesi (sabbat) ve bayram günlerinde bunlara ek dualar ilave edilir. Dua öncesinde temizlik yapmak ve özel ayin elbisesi giymek gerekir. Duaların büyük bir kısmını ihtiva eden Mezmurlar hem Yahudi hem de Hristiyanlarca dua sırasında okunmaktadır.
Hristiyanlık’ta da dua tanrıya ulaşma, onu tanıma ve vicdanın sesi olarak nitelendirilir. Duada Hz. İsa temel unsuru teşkil etmekle beraber Allah ve Rûhulkudüs de duanın önemli rükünlerindendir. Günümüzde Hristiyanların günlük (sabah, öğle, akşam), haftalık (pazar) ve yıllık (paskalya) olarak keşişler ve rahipler gözetiminde manastırlarda yaptıkları dua geleneği oldukça uzun bir geçmişe sahiptir. Katolik kilisesinde günde yedi ayrı dua saati bulunmaktadır. Ortodoks kilisesinin geleneğinde gün batarken okunan “vesperum” günün ilk duasını teşkil eder. Genel olarak kiliselerdeki dua şekilleri pek fazla değişiklik göstermez.
Dinlerin manevi ve ahlaki mahiyetlerinin o dinlere ait dualara büyük ölçüde yansımış olduğunu söylemek mümkündür. (DİA, Cilacı, Osman, Dua, mad.)

3