Helal Kesim

Usulüne uygun olarak yapılacak kesim esnasında Allah’ın adı anılmalıdır. (Hac, 22/36) Besmelenin dalgınlıkla unutulması hâlinde hayvanın etinin helal olacağı konusunda İslam âlimleri arasında görüş birliği vardır. Ancak Allah’tan başkasının adı anılarak kesilmesi hâlinde ise o hayvan kesinlikle yenilemez. (Bakara, 2/173) Bu hüküm, İslam’ın tevhid inancına verdiği önemin ve şirke karşı aldığı kesin tavrın bir göstergesidir.
Hayvanı kesen kişinin Müslüman veya ehl-i kitap (Yahudi veya Hristiyan) olması gerekir. (Mâide, 5/5) Bu iki grup dışında kalanların (putperest, ateşperest, ateist vb.) kestikleri hayvanların eti yenmez.
Günümüzde kesim işlemini kolaylaştırmak, hayvanın duyacağı acıyı ve göstereceği direnci azaltmak amacıyla çeşitli bayıltma yöntemleri (elektrik şoklama, uyuşturma vb.) kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin, hayvanın ölümüne yol açmayacak şekilde kullanılmasında dinen sakınca yoktur. Ancak belirtilen bu uygulamaların etkisi ile hayvanın kesilmeden ölmesi hâlinde bu hayvan murdar olur, etinin yenilmesi haramdır. Bu sebeple bayıltma yöntemlerinden ölüm riski taşıyanlarından uzak durulması uygun olacaktır.
Tavuk ve hindi gibi kanatlıların otomatik makineyle yapılan seri kesimlerinde, bu makineyi çalıştıran kişinin dini esastır. Görevlinin Allah’ın adını sistem harekete geçirilirken bir defa anması yeterlidir. Kesim sonrasında kanatlıların üzerine bulaşan pislikler temizlendikten sonra tüylerini yumuşatmak için kaynama derecesinin altındaki (genellikle 50 derece civarı) sıcak suda bir müddet bekletilerek tüylerinin otomatik makinelerle yolunması caizdir. Bu işlemin suya batırmak yerine sıcak su veya buhar püskürtülerek yapılması daha uygundur.
Helal kesim konusunda gereksiz vehme/şüpheye düşmemek gerekir. Nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerde -aksine bir bilgi bulunmadığı sürece- kesimin helal olduğu kabul edilir. Aynı ilke, çoğunluğu dindar ehl-i kitaptan oluşan gayrimüslim ülkelere yapılan gezi ve ziyaret durumlarında da esas alınabilir. Ancak gayrimüslim ülkelerde azınlık olarak yaşayan Müslümanların helal kesime yönelik kendi imkânlarını oluşturmaları daha uygundur. Deniz ürünlerinde helal kesim şartı bulunmadığından bunları avlayan kişilerin dinî kimliği zaten önemli değildir.
Henüz kesilmemiş olan canlı hayvandan kopan veya koparılan bir et parçası murdardır. Kesilen hayvandan akan kanın tüketilmesi haramdır. Ancak usulüne uygun olarak kesilen hayvanın damarlarında veya dalak ve ciğer gibi organlarında kendiliğinden kalan kanda bir sakınca yoktur.
Hayvanların kalp, böbrek, dalak, beyin, paça, işkembe ve bağırsak gibi sakatatı helaldir. Ancak normalde yenilmesi âdetten olmayan husyeler (yumurtalar), idrar kesesi, erkeklik ve dişilik organı, öd/safra kesesi, salgı bezleri vb. kısımlarını yemek Hanefi mezhebinde tahrimen (harama yakın) mekruh kabul edilmiştir. Malikî ve Şâfiî mezheplerinde ise eti yenen hayvanların yumurtalarını (husye) yemek caiz görülmüştür.

14