Helal ve Haram Niçin Vardır?

İnsanın yaratılış amacı Allah’a kulluktur. (Zâriyât, 51/56) Dünya hayatı, ahiretin kazanıldığı bir imtihan yeridir. Müslüman yaratılış gayesini unutmamalı, kulluk şuuru içinde helal çerçevede hareket etmelidir. İnsan, Allah’ın emrettiği şekilde helal dairede yaşayarak ve haramlardan uzak durarak dünya hayatındaki kulluk sınavını başarıyla tamamlamakla yükümlüdür. Bütün insanlar Allah’ın emir ve yasaklarından ahirette sorguya çekilecektir. Haramlar insanın imtihanı için konulmuş sınırlardır.  Allah Teâlâ yeryüzünde insana sayısız nimet sunmuş (Câsiye, 45/13) buna karşılık sınırlı sayıdaki şeyleri ise yasaklamıştır. 
Haramlar dünyevi bir sebepten dolayı değil, sırf Yüce Allah emrettiği için terk edilirler (taabbudîlik). Helal ve harama dikkat eden bir Müslüman, öncelikle Allah’ın emirlerine itaat etmiş ve dinini korumuş olur. Domuz eti yemenin veya altın kap kacak kullanmanın haram olmasının sebebi Allah’ın emri olmasıdır. Elbette İslam dininin getirmiş olduğu düzenlemelerde çeşitli fayda ve hikmetler de vardır. Genel olarak bakıldığında insanlar için pis, kötü ve zararlı nitelikteki şeyler haram kılınmıştır. Temiz, iyi ve yararlı şeyler ise helal kabul edilmiştir. (Bakara, 2/168, 172) Allah Teâlâ koyduğu hükümlerle insanca yaşamayı sağlayan bazı temel değerleri korumayı da amaçlamıştır. Dolayısıyla haramlardan sakınan bir Müslüman hem Allah’ın emrine uymuş hem de canını, aklını, neslini, malını zarardan ve birçok kötülükten korumuş olur.
İnsanlar için kötü ve zararlı olan şeyler yasaklandığı gibi, bunlara götüren sebeplerin de ortadan kaldırılması gerekir. Diğer bir ifadeyle, genellikle harama götüren şeylerin de o haramlar gibi yasaklanması zorunludur. Mesela İslam’da evlilik dışı birliktelikler (zina) haram kılındığı gibi zinaya götürebilecek davranışlar da aynı şekilde yasaklanmıştır.

2