Kaderimizi Allah Biliyorsa Bizi Neden İmtihan Ediyor?
Allah’ın insanın kaderine ilişkin bilgisi, insanın tercihlerine bağlı olarak vardır. Eğer Allah insanı yaratmasa ve imtihan için dünyaya göndermese, herhangi bir davranışı ve kaderi de olmayacaktı. Dolayısıyla Allah’ın insanın kaderine ilişkin bir bilgisinden de söz edemeyecektik. Allah insanı yarattıktan sonra onun sonunu önceden bilse bile insanın kendisi bunu bilmemektedir. Allah ezelî bilgisine dayanarak, hiçbirimizi dünyaya göndermeden, cehennemlikleri doğrudan cehenneme, cennetlikleri doğrudan cennete gönderseydi, bu durumda cehenneme gönderilenler itiraz eder ve dünyaya gönderilip imtihan edilmeyi talep ederlerdi. Çünkü imtihanın sonucunu, insan bunu yaşamadan önce Allah bilse bile, insanlar bilmemektedir. Kendileri bu süreci yaşamalı, tecrübe etmeli ve sonuçta Allah’ın hükmüne itiraz etmek için bahaneleri kalmamalıdır.
Diğer taraftan imtihanın tek amacı sonucu belirlemek ve bildirmek değil, bu süreçte insana bazı kabiliyetler kazandırmaktır. Kur’an’da insanın sorumlu tutulduğu bütün ahlaki nitelikler, ancak bu imtihan sürecinde edinilebilir. Bunu okullarda yapılan sınavlarla karşılaştırdığımızda daha iyi anlarız. Bu sınavların tek amacı geçenleri, kalanları belirlemek değildir. Aksine okul hayatı boyunca öğretilmesi hedeflenen bilgileri ve becerileri ölçmek ve okulun hedeflediği kazanımların elde edilip edilmediğini tespit etmektir. Okulun yöneticisi, yılların tecrübesine dayanarak henüz ilk sınıfta zekâsı, çalışkanlığı ve ahlakı ile bir öğrencinin okul hayatını başarı ile tamamlayacağını bilebilir/tahmin edebilir. Bu durum o öğrencinin edinmesi gereken tüm kazanımlar olmadan okuldan mezun edilmesini gerektirmez. Benzer şekilde haylaz, tembel ve zekâ düzeyi düşük bir öğrencinin de okula kaydının yapılmaması söz konusu olamaz. Aynı durum imtihan ve kader konusunda da değerlendirilebilir.
21