Kur’an’da Din
Kur’an’da dinin ne olduğunu, Kur’an’ın dininin nasıl ve hangi özelliklere sahip olduğunu görmek için adım adım gidelim. Öncelikle bilmiş olalım ki, Kur’an-ı Kerim hakiki din ile sahte dinlerin arasını ayırt etmemiz için bizlere açık ve anlaşılır beyanlarda bulunur. İnsana hem bu dünyada hem ahirette saadet ve huzurun kapısını açacak bir dinin nasıl olması gerektiği ile ilgili değerli ipuçları verir.
Kur’an’a göre din…
Bir eğlence ve oyun değildir. Dünyayı bir oyun ve eğlence yeri kabul edenler dinlerini de kendilerine bir oyun ve eğlence edinirler. Onu küçümserler, önemsemezler ve hatta alaya alırlar. Bu yaptıkları aslında bir tür dinlerini inkârdır, yok saymaktır. Bunu yapanlara uyarı açık ve serttir: Herkes yaptığı, işlediği günahın bedelini ödeyecektir. Böyle bir densizliğe kalkışan kendisini kaçışı olmayan bir helakın, “can yakıcı” bir azabın kucağına sürüklemiştir. Kendini kurtarmak için her şeyini fidye olarak verse dahi bu asla kabul görmeyecektir. (En’âm, 6/70)
Kur’an’a göre din…
Rahmettir, Allah’ın biz insanlara bir lütfudur. Sade ve katışıksız bir tevhid inancının gölgesinde gerçek kulluk için yol gösterici bir rehberdir. Kıyamet Günü’ne kadar sürecek rehberliğinde hiçbir aldatmaca, saptırmaca, sahtelik yoktur. Başka hiçbir din Allah’ın dinine denk değildir. Allah’ın dininin dışındaki dinlerin bir hükmü yoktur, hepsi geçersizdir. (Beyyine, 98/5)
Kur’an’a göre din…
Tektir; yeryüzü halifesi olan insan için Allah tarafından seçilen dindir. O biricik din İslam’dır. İslam, onunla şereflenmek isteyen herkesin dinidir. “Müslüman” olmayı seçenin dinidir. (Bakara, 2/132) Allah’ın razı olduğu yegâne dindir. (Âl-i İmrân, 3/19)
Kur’an’a göre din…
İslam’dır. Tevhiddir, Allah’ın birliği esasına dayanır. Âlemlerin Rabbi olan Rahmân ve Rahîm Allah’a eş ve ortak koşmamaktır. Allah’ı yegâne yâr ve yardımcı kabul etmektir, O’ndan başka dostlar edinmemektir. O’nun yol göstericiliğine, kılavuzluğuna sığınmadır. O’nu hiçbir eksik ve noksan sıfatla nitelememektir. Eşsiz gücü ve yaratıcı kudreti önünde tereddüt etmeksizin boyun eğmektir. Allah’ın doğan, doğuran, doğurulan olmadığını kabul ve tasdik etmek, O’na babalık veya oğulluk atfetmemektir.
Kur’an’a göre din…
Teslimiyettir, her türlü şüpheden uzak bir boyun eğiştir. Rabbin “Teslim ol!” çağrısına “Âlemlerin Rabbine teslim oldum.” diyen Hz. İbrahim misali samimi bir teslim oluştur. (Bakara, 2/131) Rabbe teslimiyet için bir mazeret olamaz. Allah, insanın fıtratına uygun olarak seçtiği dinini insanlara peygamberleri aracılığıyla, onların kültür ikliminde, onların diliyle, sade ve anlaşılır bir biçimde göndermiştir. Dolayısıyla dinin kaynağı Allah’tır, bir vahiyler bütünü olarak din sadece Allah’tan gelmiştir. Hedefi, insanın her anlamda iyiliğini gözetmek, mutluluğunu sağlamaktır. Din, layıkıyla özümsendiğinde rahatlamadır, ferahlamadır, mutluluktur; daralmadan, sıkıntıdan, huzursuzluktan kurtulmadır. Karanlıktan aydınlığa çıkıştır. Tünelin ucundaki ışıktır.
Kur’an’a göre din…
Asla zorlama ve dayatma kabul etmez. (Bakara, 2/256) Bir din eğer “gerçek/hakiki” din ise her türlü dayatma ve zor kullanmaya tamamen karşıdır. İnsanı bir dine inanmaya veya din değiştirmeye zorlamak demek, onun şeref ve haysiyetini hiçe saymak, ayaklar altına almak demektir. Din, gönül işidir, kalp işidir, ikna işidir, akıl ve kalbin şüphe etmeksizin buluşmasıdır. Yalnızca ama yalnızca Allah’a dayanmaktır, güvenmektir, inanmaktır. Din, Allah’ın sağlam ipidir, kulpudur. Onu sımsıkı kavrayan, onu kendisi için bir hayat tarzı olarak benimseyen kimse kendisini her türlü tehlike ve fitne karşısında sağlama almıştır.
Kur’an’a göre din…
Gayet dengeli bir dindarlık ile hayat bulur, tezahür eder. Kur’an’ın dini, ruh ve bedeni yani ruh ile cismi Allah’a gönülden bağlılıkta buluşturur. Kur’an’ın dininde kuru, sıradanlaşmış bir kulluk anlam ve değerden yoksundur. İmanı ibadet ve ahlakla taçlandırmayan bir kullukta haz, lezzet ve ahenk yoktur. Böyle bir kulluk, tadı ve lezzeti uçmuş, suyu çekilmiş, yavan, küflenmiş bir meyveye benzer. İmansız bir ruh da bütün kuvvet ve bereketini yitirmiştir, nefessizlikten hücreleri ölmüş, kararıp sönmüş bir ciğer gibidir.
Kur’an’a göre din…
İnsanı ve insanlığı koruyan ve yaşatan, insanın onurunun çiğnenmesine izin vermeyen değerler ve ilkeler bütünüdür. Bu amaçla çirkin ve kötü olan yasaklanmış, haram kılınmış; iyi ve güzel olan övülmüş, helal kılınmıştır. Bu bakımdan din, insan için Allah’ın bir lütfu ve rahmetidir.
9