Kurban Keserken Nelere Dikkat Edelim?
Dinen kurban edilmesi uygun görülen bir hayvanı temin ettikten sonra kurban ibadetinin geçerli olması için kesim esnasında çeşitli hususlara dikkat etmek gerekir. Bunların başında hayvanın kurban olmasına engel herhangi bir kusurunun bulunmaması ve kurbanın vaktinde kesilmiş olması şartları gelir. Kurban, bayram namazı kılınan yerlerde namaz kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise fecirden yani sabah namazı vakti girdikten sonra olmak üzere bayramın ilk üç gününde kesilir. Arefe günü ya da bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesilmez. Hz. Peygamber (s.a.s.) bayram namazına giderken yolda kimilerinin aceleyle kurban kestiğini görünce bayram hutbesinde ashabını şöyle uyarmıştır: “Kim kurbanını bayram namazından önce kestiyse onun yerine bir koyun kessin. Kim de henüz kesmediyse kurbanını Allah’ın adıyla kessin!” (Müslim, Edâhî, 1)
Kurban edilmesi caiz görülen hayvanı kesmek, kurban ibadetinin rüknü yani temel gereğidir. Dinimizde her ibadetin bir yapılış şekli vardır. Kurban ibadeti de ancak kurban edilecek hayvanın usulüne uygun biçimde kesilmesiyle yerine getirilir. Allah Resûlü hicretin ikinci yılından vefatına kadar her yıl kurban kesmiş, Müslümanlar da aynı şekilde davranmıştır. (Tirmizî, Edâhî, 11) Bu nedenle kurbanı kesmeyip bedelini muhtaç kimselere sadaka olarak vermek hiçbir şekilde kurban ibadeti yerine geçmez.
Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi gerekir. Kurbanı diğer hayvan kesimlerinden ayıran ve değerli kılan fark da budur. Rabbimize yakınlaşmayı ifade eden bu ibadette arzuladığımız yakınlığa ancak niyetimiz ve içtenliğimiz ölçüsünde erişebiliriz. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurur: “Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır.” (Hac, 22/37) Hanefî mezhebine göre eğer kurban ortaklaşa kesilecekse ortak olanların tamamı ibadet niyetiyle kurban kesmelidir. Aksi takdirde herkesin ibadeti geçersiz olur. Şâfiî mezhebine göre ise bunda bir sakınca yoktur.
Kesebiliyorsa kişinin kurbanını kendisinin kesmesi daha güzeldir. Kesemiyorsa bu konuda ehil olan birisine vekâlet vererek kestirmesi uygun olur. Kesim esnasında kurban sahibinin orada bulunması müstehaptır. Kurbanı Müslüman olan erkek de kadın da kesebilir. Önemli olan kurbanın kesme becerisine sahip kimse tarafından belirli günlerde şartlarına uygun olarak kesilmesidir. Ehl-i kitabın kurban kesmesi mekruh olmakla birlikte geçerlidir. Fakat ateist, putperest ya da mecûsî birinin kestiği kurban geçerli değildir. Kesilen hayvanın eti de helal değildir.
12