Kurban Rabbimize Teslimiyetin Sembolüdür
Kur’an bizlere göklerde ve yerde ne varsa hepsinin Âlemlerin Rabbi olan Allah’a isteyerek veya istemeyerek boyun eğdiğini haber verir. (Âl-i İmrân, 3/83) Rabbimizin yeryüzünün en değerli varlığı olarak yarattığı biz insanlardan beklentisi de aynıdır: Kul olduğunu unutmadan yaşamak ve O’nun eşsiz kudreti karşısında samimiyetle boyun eğmek. Şeytanın aldatmalarına ve nefsinin bitmek bilmeyen isteklerine rağmen insan bu teslimiyeti gösterebilirse ne mutlu ona. Rabbinin rızasına ve cennetine ulaştıran yolda doğru adımlarla ilerliyor demektir. Kendisi Allah’ı görmese de Allah’ın kendisini her an görüp gözettiği bilinciyle Allah’a teslim olan kimse sağlam bir kulpa tutunmuştur, onun mükâfatı Rabbi katındadır. Artık ona ne korku ne de hüzün vardır. (Lokmân, 31/22; Bakara, 2/112)
Yüce Allah kullarına daima yakındır. Öyle ki insanoğluna şah damarından daha yakın olduğunu Kur’an’da açıkça beyan etmiştir. (Kâf, 50/16) İnsan kimi zaman bu yakınlığın farkında olmayabilir ya da bu gerçeği unutabilir. Nefsin bitmek tükenmek bilmeyen istek ve arzuları, bencil tutkuları onu Rabbinden uzaklaştırabilir. İnsan ancak bunların esiri olmaktan kurtulduğu müddetçe Allah’a yaklaşır. İnsanın varoluş gayesi yalnızca Allah’a kul olmaktır. Kulluğun somut ifadesi olan ibadetler de Rabbimizin kulları üzerindeki hakkıdır. (Buhârî, Cihâd, 46)
Mümin kimliğinin inşasında ibadetin vazgeçilmez rolü vardır. Belli başlı şekilsel davranışlar içeren ibadetler insana çeşitli manevi ve ahlaki kazanımlar sağlar. Kıyamet günü kulun hesaba çekileceği ilk şey olan namaz, (Nesâî, Muhârebe, 2) insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. (Ankebût, 29/45) Oruç, sabrı öğretir; zekât cimrilik hastalığından koruyup cömertliğe teşvik eder. Kurban da Rabbimize en güzel şekilde teslimiyeti ifade eder.
Kurban, insanın canı dâhil olmak üzere bütün varlığını Allah yolunda feda etmek için hazır oluşunu, her türlü nefsani ve süfli duygudan arınışını simgeler. Onu tutsak edip Allah’a kulluktan uzaklaştıran, alıkoyan her ne varsa hepsini Allah’ın huzurunda kurban etmeyi temsil eder. Öyle sıradan ve gönülsüz bir teslim oluş değildir kurban. Rabbimize samimiyet ve alçak gönüllülükle, isteyerek, tereddütsüz boyun eğmeyi gerektirir. Kula ancak böyle içtenlikle teslimiyet yakışır. Allah Resûlü bu ibadeti gönül hoşluğuyla yerine getirmenin önemini şöyle vurgular: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun, (bu iş size zor gelmesin).” (Tirmizî, Edâhî, 1)
5