Namazların KazAsı

Belli vakitlerde kılınması gereken (Nisâ, 4/103) farz ve vacip namazların vakti dışında kılınmasına kaza ismi verilir. Normal şartların dışında yolculuk ve işlerin yoğunluğu gibi durumlarda bile namazın kasten terk edilmesi büyük günahlardandır. Bu nedenle uyuyup kalmak, bayılmak gibi geçerli bir mazeret olmaksızın terk edilen namazların kaza edilmesinin yanı sıra tevbe ve Allah’tan af dilenmesi de gerekir. Unutma ve uyuyakalma gibi insanın elinde olmayan durumlarda veya düşman korkusu ya da doktorun önemli ve uzun bir ameliyata girmesi gerekliliği gibi olağanüstü durumlarda mümkün olan en kısa sürede namazın kılınması gerekir. Hz. Peygamber bu konuda “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise hatırladığı vakit o namazı kılsın…” buyurur. (Buhârî, Mevâkît, 37; M1566 Müslim, Mesâcid, 314)
Farz namazların kaza edilmesi farz, vacip namazlarınki ise vaciptir.  Namazların sünnetleri ise kaza edilmez. Çok sayıda kaza namazı borcu olan kimsenin, namazlara bitişik olan revâtip sünnetler dışındaki nafile namazlar yerine onları kılması daha önceliklidir. Kaza namazına “Vaktine yetişip de kılamadığım ilk sabah/öğle vd. namazının farzını kılmaya” şeklinde niyet edilebilir.
“Rabbim! Beni ve neslimi namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamı kabul buyur.” (İbrâhîm, 14/40)

50