“Peygamber”, “Nebi” ve “Resûl” Kimdir?

Peygamber kelimesi Farsçada “haber taşıyan ve elçi” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de peygamber kelimesinin karşılığı olarak “nebi”, “resûl” ve “mürsel” kelimeleri kullanılır. 
“Nebi” kelimesi, sözlükte, “haber veren, mertebesi yüksek olan, açık seçik yol” anlamlarına gelir. Çoğulu “enbiya”dır. Nebinin verdiği haber, herhangi bir haber değil, doğruluğunda şüphe bulunmayan, değerli çok önemli bir haberdir. 
“Resûl” ve “mürsel” kelimeleri ise “gönderilmiş kişi” demektir. Bu iki kelimenin çoğulu ise “rusul” ve “mürselûn”dur. Peygamberlere Allah’tan önemli haber (vahiy) aldıkları için “nebi”, aldıkları haberleri gönderildikleri insanlara ulaştırdıkları için de “resûl” denilmiştir. Terim olarak “resûl”, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla insanlara gönderilen peygambere denir. “Nebi” ise, Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara haber veren, fakat yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla gönderilmeyip önceki bir peygamberin kitap ve şeriatını ümmetine bildirmekle görevli olan peygamberdir. (Kılavuz, Ahmet Saim vd., İlmihâl,  T.D.V.Y., Ankara, 2007, I/106) Buna göre her resûl aynı zamanda nebî’dir. Fakat her nebi, resûl değildir. Bununla birlikte Kur’an-ı Kerim ve hadislerde “resûl” ve “nebi” kelimeleri, aralarında bir ayrım gözetilmeksizin birbirlerinin yerine kullanılır. (Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. İsa ve Hz. Muhammed hem “resûl” hem de “nebi” olarak nitelendirilmiştir.)

2