Servetin Belli Ellerde Toplanmasını Engellemek
Zekât, servetin belli bir kesimin elinde dönüp dolaşan bir güç hâline dönüşmesini engelleyen en önemli araçlardan biridir. Çünkü zekât, serveti sadece zenginlerin ellerinde bir güç olmaktan çıkarıp fakir ve muhtaçların da istifadesine sunmakta; böylece insanların alım güçlerini artırarak ekonomik hayatı canlandırmaktadır. İhtiyaç sahiplerini sevindirdiği gibi esnafın da yüzünü güldürmekte, dolayısıyla mal ve hizmet üretimini teşvik ederek istihdama olumlu katkı sağlamaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 59/7) Ayet-i kerimede geçen “O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dönüp dolaşan bir servet ve güç hâline gelmesin” ifadesi, elde edilen ve üretilen mal ya da servetin belirli kişilerin ellerinde tedavül edip kalmaması, sosyal adaletin sağlanması ve refahın geniş kitlelere yayılması gerektiğini vurgulamaktadır. Zekât, burada dile getirilen hedefin gerçekleştirilmesinde ve servetin tabana yayılmasında en etkili araçlardan biridir.
68