Sevgi, Barış ve Kardeşlik İklimi Oluşturmak
Günümüzde işlenen suçların birçoğunda maneviyat yoksunluğunun yanı sıra, ekonomik sıkıntıların ve yoksulluğun da etkisi vardır. Yoksunluk ve yoksulluk fertler, toplumlar, sınıflar ve milletler arasında düşmanlık ve çatışmaya neden olmakta, ahlaki çöküntüyü beraberinde getirmekte, ülkelerin olduğu kadar insanların da mal ve can güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu yüzden Sevgili Peygamberimiz, “Allah’ım! Küfre düşmekten ve fakirlikten sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 110) buyurarak kötü sonuçlarından dolayı fakirliğin şerrinden Allah’a sığınmıştır. Başka bir duasında ise “zenginliğin ve fakirliğin şerrinden” Allah’a sığındığını ifade ederek (Ebû Dâvûd, Vitir, 32) sosyal, ahlaki ve ekonomik sorumlulukları yerine getirmeme gibi hallere karşı zenginliğin şerrinden de Allah’a sığınmıştır.
Dünyanın çeşitli yörelerinde kimi zenginlerin olabildiğince lüks, israf ve gösterişe dayalı tüketim odaklı bir hayat yaşamaları ve sıkıntı içinde kıvranan ihtiyaç sahiplerine karşı duyarsız kalmaları, onların hasedini tahrik etmektedir. Bir tarafta bolluk ve refah içerisinde yaşayan insanlar varken öbür tarafta zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamaktan aciz kitlelerin olması, sosyal çatışma problemini beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan toplum varlığının sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi ve sosyal adaletin sağlanabilmesi için toplumu oluşturan bireyler arasında gerilime yol açabilecek bu ve benzeri olumsuzlukların giderilmesi şarttır. İşte bu noktada zekât çok önemli bir rol oynayarak toplumda güven, sevgi ve barış ikliminin oluşmasına katkı sağlar.
64