Her Daim Güncel Bir Kavram: Din
Tarih sayfalarına geçmiş dinsiz bir toplum adı henüz yok. Şu veya bu şekilde bir tür dine veya bir tür inanca sahip olmayan bir topluluk adı henüz bilinmiyor veya en azından biz bilmiyoruz. Umutsuzluk, köksüzlük ve yozlaşma artık sıradan bir durum günümüzde. Allah’ın varlığına ve ölüm ötesi hayata (ahiret) inanmayanların sayısının artışta olduğuna dair bazı araştırmaları kaynak gösterip dinlerin bir gün ortadan kalkıp kalkmayacağını soranlar var. Bu soru geçmişte de çokça soruldu ve tartışıldı. Ortada bir gerçek varsa o da toplumların ortak hafızalarından ve kültürlerinden, insanların günlük yaşamlarından ve iç dünyalarından dinlerini, inançlarını, kutsallarını silip atmak isteyenlerin hüsrana uğramış olduklarıdır. Bugüne kadar buna hiç kimse, hiçbir rejim, hiçbir zorba güç yetiremedi, muvaffak olamadı. Devletler, uluslar, toplumlar hangi tür siyasi rejimle yönetilirlerse yönetilsinler, hangi siyasi modele veya ideolojiye sahip olurlarsa olsunlar bir din veya inanca hep sahiptiler. Dine toptan savaş açılan ülkelerde halkların dinlerine, inançlarına ve mabetlerine hasretleri hiç dinmedi, kalbî bağlılık ve aidiyetleri hiç sönmedi. Dinin girmediği, etkilemediği tek bir coğrafya, tek bir ülke, tek bir toplum veya topluluk yok. İbadet mekânlarının kapısına kilit vurulduğu dönemlerde din, evlerin tavan aralarında, gizli köşelerinde sığınacak bir kovuk hep buldu. Kalplerdeki ve gönüllerdeki müstesna yerini hep korudu.
Din…
İnsan hayatını beşikten mezara kuşatırken güncelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Bugün de önemini koruyor. Kalpsiz dünyanın kalbi olmaya, ruhların sancısını dindirmeye her zaman olduğu gibi bugün de en güçlü aday. Bu satırların kaleme alındığı an itibarıyla yaygın kullanılan bir arama motoruna “religion” kavramını girdiğimizde karşımıza 898 milyon; Türkçe “din” kelimesini yazdığımızda ise 1 milyar 650 milyon sonuç çıktı. Aynı şekilde, “İslam” kelimesi için 630 milyon, Hristiyanlık için 329 milyon, Budizm için ise 281 milyon sonuç bulduk. “Allah” kavramı için 464 milyon, “God” kelimesi için 1 milyar 950 milyon sonuç girilmiş. Diğer ilgili kavramları sıralamayı gereksiz buluyoruz, zira bu kadarı yeter. Dijital dünyada din kavramına ve alanına giren sayısız kavrama her yıl binlercesi ekleniyor. Bu, insanlığın en temel kavramları arasında yer alan dinin her devirde önemini koruduğunu gösterirken, dijital teknoloji de bu hakikati açıkça gözler önüne seriyor.
Din…
Bir Yahudi için, yazılı kutsal metin olan Tevrat ile onun tamamlayıcı sözlü ifadeleri olan Midraş ve Talmud’da açıkça beyan edildiği üzere, ataları İsrailoğullarının Tanrı Yahve/Yehova ile yaptıkları ahittir. Bir Hristiyan için, kutsal metin İncil’de ifadesini bulduğu üzere, Hz. İsa’nın doğumu, hayatı, ölümü ve yeniden dirilmesi üzerine kurulu bir inançlar bütünüdür. Bir Hindu için, çeşitli felsefe, inanç ve ritüellerde gizli bir hakikattir. Tanrılarının, adına “rüyavakti” denen bir dönemde erkekleri, kadınları, hayvanları yarattığına inanan bir Avustralya yerlisi (aborjin) için din, bu tanrılar tarafından belirlenmiş davranış kurallarının, yeme-içme, tapınma, evlenme ve ölümün kanunlarının tamamıdır. Tanrılar insanların aralarına gizlenir, bu kural ve kanunlara uyup uymadıklarını sürekli izler. (www.aboriginal-art-australia.com)
Din…
Bir putperest için, kendi eliyle yarattığı insan yüzlü veya gövdeli heykellere, bir kaya veya taş parçasına tapmaktan ibarettir. Onun için hayat yalnızca bu hayattır, ölüm sonrası hayat yani yeniden dirilme ve adına ahiret denen bir günde yapıp-etmelerin bir hesabını vermek söz konusu değildir. (En’âm, 6/29) Aynı şekilde vaktiyle Cahiliye müşrikleri de buna ikna olmuşlardı. Sürekli sordukları soru, çürümüş kemikleri yeniden kimin dirilteceği idi. (Yâsin, 36/78; Mü’minûn, 23/82)
Din…
Bir Müslüman için, Allah’ın kelamı olarak kabul ettiği Kur’an-ı Kerim’de ifadesini bulduğu üzere, tek, eşsiz ve yüce olan Allah’a gönüllü teslimiyet, emir ve yasaklarına samimi itaattir. Onun için din İslam’dır. Allah’ın birliğine, Muhammed’in O’nun elçisi olduğuna tüm kalbiyle inanmaktır. Namaz, zekât ve hac ibadetlerini yalnızca O’nun için ve yalnızca rızasını ve sevgisini kazanmak için derin bir samimiyet ve bağlılıkla yerine getirmek, sanki O’nu görüyormuş gibi yapmaktır.
Din…
Bir Müslüman için aklın, düşüncenin, düşünmenin değer bulduğu bir sistemdir. Müslüman için Allah’a ortak koşmak şirktir. Müslüman, canından çok sevdiği Hz. Peygamber’in (s.a.s.) peygamberliğini reddetmenin, tek, eşsiz ve Yüce Allah inancını inkâr etmenin küfür olduğunu gayet iyi bilir. Şirk ve küfrün cehennem ateşine davette en büyük iki günah olduğundan en ufak şüphe etmez. Dahası, bir Müslüman için din, kalpteki eğriliğin atılmasıdır; fitne ve fesatlıktan uzak durmaktır. Allah’a karşı gelmekten sakınmak, insanlıkta yücelmektir.
2