Kur’an: Vahyin Son Halkası
Peygamberlik halkasının sonuncusu Hz. Muhammed’dir. Bu, Kur’an tarafından bizlere bildirilmektedir. (Ahzâb, 33/40)Yüce Rabbimiz, son bir defa daha onun vasıtasıyla insanlığa çağrıda bulunmuştur. Onun getirdiği vahiyle İslam dini en mükemmel hâlini almış, böylece Allah’ın vahiy nimeti tamamlanmıştır. (Mâide, 5/3)
Hz. Peygamber, ilk vahyi kırk yaşında iken 610 yılında Ramazan ayının 27. gecesinde aldı. Bu sırada Mekke’ye yakın Nur Dağı’nda Hira Mağarası’nda inzivaya çekilmiş bulunuyordu. Vahiy meleği Cebrail ona ilk ayetleri getirdi. Bunlar Alak suresinin ilk beş ayeti idi.
Cebrail, Kur’an’ı Hz. Peygamber’in kalbine bir defada indirmedi. Aksine Kur’an’ın gelişi yirmi üç yıl gibi uzun bir zaman aldı. Parça parça gelen ayetler, insanların zihin ve gönül dünyalarına işledi. Batıl düşünce ve yanlış uygulamalar tek tek terk edildi.
Kur’an’ın nazil olmasının uzun bir zamana yayılmasının birçok hikmeti vardır. Bunlara kısaca şu şekilde değinmek mümkündür:
Ayetler, içerisinde yaşanan şartlarla ilişkili veya sorulan sorulara cevap olarak geliyordu. Bu da ayetlerin mana ve maksatlarının doğru anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlıyordu. Böylece İslam’ın öngördüğü şahsiyet, zaman içerisinde yavaş yavaş ama sağlam bir şekilde oluşuyordu. Ayrıca Allah Resûlü ağır bir görev üstlenmişti ve İslam’ı insanlara tebliğ ederken büyük zorluklarla karşılaşıyordu. İşte bütün bunlarla mücadele ederken, sıcağı sıcağına gelen ayetlerle teselli ediliyor, azim ve cesareti güçlendiriliyordu.
5