NAMAZ NEDİR?
Namaz, İslam dininde ibadet denildiğinde ilk akla gelen eylemler arasındadır. Namaz kelimesinin Arapçası dua etmek, bağışlanma dilemek, yalvarmak anlamını taşıyan salat sözcüğüdür. İnsanın bütün hayatını kuşatan ve çevreleyen bir ibadet olan namaz, kul ile Rabbi arasında eşsiz bir iletişim ve yakınlaşma aracıdır. Allah Resûlü (s.a.s) namaz kılarken Allah ile kul arasında oluşan bağı ve iletişimi, iki kişi arasındaki gizli ve özel bir konuşmaya, muhabbete benzetir. (Buhârî, Salât, 36) Namazın böylesine özel bir iletişim olması onu diğer ibadetlerden ayrıcalıklı kılar. Bu nedenle namaz, bizler için en önemli kulluk görevidir.
Namaz, “tekbirle başlayıp, selamla sona eren, belli hareketlerin yapılması ve belirli sözlerin söylenmesinden ibaret bedenî bir ibadet” olarak tanımlanır. Bu tanım ibadetin görünen yüzünü ifade etmek için yeterli olabilir. Fakat namaz gerçek anlamda insanın ruhu, zihni ve bedeniyle ihlas içerisinde Allah’ı anması, zikretmesi, tespih etmesi, O’nu övmesi, sadece O’na sığınması ve yönelmesi kısacası O’nun karşısında kulluk bilinciyle hazır durmasıdır. (Bakara, 2/45; Ankebût, 29/45; Cuma, 62/9; Rûm, 30/17) Mümin, bedeniyle Rabbini yücelten ve O’na boyun eğdiğini gösteren belirli hareketleri yaparken, kalbi ve ruhuyla bu duyguları içten içe yaşar, aklıyla namazda okuduklarını düşünerek öğüt alır.
Namaz, tüm peygamberlerin yerine getirdiği ortak bir ibadettir. Hz. İbrahim’den Hz. Musa’ya, Hz. İsa’dan Hz. Muhammed’e (s.a.s.), Allah’ın mesajını taşıyan tüm elçiler onu bizzat yerine getirmiştir. Dahası, önemi ve değerine vurgu yaparak namazı kulluklarının merkezine almışlardır. (İbrâhîm, 14/40; En’âm, 6/162; Tâhâ, 20/14; Âl-i İmrân, 3/39; Meryem, 19/31)
1